Londra’dan Dublin’e Beş Başkent – 4: İrlanda


Britanya Adası’ndan İrlanda Adası’na geçiş için uçak yolculuğu yapabileceğiniz gibi iki saatlik bir feribot yolculuğu da yapabilirsiniz. Oldukça keyifli ve havadar bu yolculukta yiyecek içecek servisleri de mevcut. Kaldığımız Edinburgh’dan Belfast’a kadar feribot ve otobüs yolculuğu şeklinde bilet aldık. Otobüs bizi Edinburgh Terminali’nden alıp feribotun kalkacağı Ayr’a kadar getirdi, daha sonra feribotun yanaştığı Belfast’tan da şehir merkezine kadar başka bir otobüs bizi getirdi. Saat sabahın altısı olmasına rağmen Ayr denen yerde ancak çocukluğumuzda ilkokuldaki resim derslerinde çizdiğimiz türden manzaraları hayal meyal hatırlıyorum, belki siz burada daha çok vakit geçirmek istersiniz.

Kraliçe Viktorya'nın eşi Albert ölünce, Kraliçe tüm İngiliz İmparatorluğu'nda yas ilan etmiş ve kapıların siyaha boyanmasını emretmiş. İrlandalılar ise bu emre pek uymamış gibi...

Kraliçe Viktorya’nın eşi Albert ölünce, Kraliçe tüm İngiliz İmparatorluğu’nda yas ilan etmiş ve kapıların siyaha boyanmasını emretmiş. İrlandalılar ise bu emre pek uymamış gibi… Tabii bu sadece bir rivayet…

İrlanda Adası’nın hâkim ırkı Keltler, M.Ö. 6000 yıllarından bu yana tarih sahnesinde olup esas orijinleri Gürcistan kıyılarına kadar uzanan bir halktır. Kabileler halinde ve ayrık yaşadıklarından, karşılarındaki devlet yapılarıyla sürekli savaşarak yenilmişler, en sonunda Britanya ve İrlanda Adaları’nda korunaklı bir yerleşik hayat kurmuşlardır. Kelt toplumunda başlıca iki sınıf olarak şövalyeler ve druidler bulunmaktaydı. Druidler savaş dışında hemen her türlü işle ilgililerdi, eski kaynaklar özellikle hukuk, astronomi, tarım ve felsefe konularında yıllarca süren eğitimlerden bahsetmektedir. İlginçtir ki Ada’da dağınık halde yaşayan kabileler arasında ticaretin yaygınlaşması nedeniyle (veya yaygınlaştırması için!) oldukça düzenli ve geniş ağlı ahşap yollar da Keltler tarafından Demir Çağı’nda yapılmıştır. Bugün İrlanda’nın değişik yerlerinde bu yollardan kurtarılabilenler sergilenmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu, dağılma sürecinde İngiltere'den çok çektiğinden, Belfast'ta bazı sokakların ismi buna ithafed Osmanlı isimlerine ayrılmış.

Osmanlı İmparatorluğu, dağılma sürecinde İngiltere’den çok çektiğinden, Belfast’ta bazı sokakların ismi buna ithafen Osmanlı isimlerine ayrılmış.

Yakın Çağ’a kadar özellikle Viking istilalarıyla uğraşan İrlanda’da Dublin tarihsel başkent olagelmiştir. 16. yüzyıldan itibaren ise defalarca İngiliz hâkimiyetine karşı isyan eden İrlandalılar bunlarda başarılı olamamış ve 1801’de İngiliz Krallığı’na katılmışlardır. 19. yüzyıldan itibaren oluşmaya başlayan orta sınıf ve fikrî açıdan güçlenen bağımsızlık düşüncesi, daha sonrasında kendini Sinn Féin (Galce “biz, kendimiz”) olarak adlandırılan siyasi oluşumla tanımlamış; geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısının ortalarına kadar çeşitli silahlı eylemlerden sonra bir ateşkesle mücadelesini siyasi platforma taşımıştır.

Günümüzde yaklaşık 4 milyonluk nüfusu ve tarım, bilişim ve finans öncelikli olmak üzere kendini çeviren ekonomisi ile İrlanda, özellikle bilişim alanında ev sahipliği yaptığı önemli firmalarla dikkat çekiyor. Dünya çapında ünlü birçok yazılım firması İrlanda’yı kendilerine üs veya operasyon merkezi olarak seçmiş durumda. 2008 krizinden oldukça yara alan İrlanda’da yapılan reformlarla ekonomi, diğer Avrupa ülkelerine göre daha iyi durumda.

DSC_9228 belfast shankill road 4

Shankill’de ilginç duvar yazıları…

Her ne kadar iki ayrı ülke olarak kabul edilse de Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında herhangi bir sınır yok. Dolayısıyla Belfast ile Dublin arasında yapacağınız bir seyahatte herhangi bir pasaport kontrolüne tabi tutulmayacaksınız. Keza, İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık arasındaki anlaşma nedeniyle de (gezi tarihinde halen yürürlükteydi) Birleşik Krallık vizesi almanız durumunda İrlanda Cumhuriyeti için vize almanıza gerek bulunmuyor, yani Birleşik Krallık vizesiyle İrlanda Cumhuriyeti’ndeki her yere gidebilirsiniz.

shankill road

Eskinin üzerine sünger çekme düşüncesi her yerde...

Eskinin üzerine sünger çekme düşüncesi her yerde…

Yıllardır tanık olduğumuz Kuzey İrlanda’nın ayrılma arzusunun ülkeyi ciddi terör olaylarının ortasında bıraktığını hatırlarsınız. Yaklaşık üç bin altı yüz can alan, 1969 ile 1998 yılları arasındaki bu dönem, ‘Sorunlar’ (The Troubles) olarak adlandırılıyor. Bu konuda özellikle Belfast, yakın tarih meraklıları için eşi bulunmaz bir açık hava müzesi… Sorunlar Dönemi’nin ünlü caddesi Shankill Road, 60lı yıllardaki Katolik (İrlandalılar) ve Protestan (Kraliyet yanlısı İngilizler) ayrımının da en sıcak noktası… Caddenin bir başı İngiliz bayraklarıyla ve propaganda amaçlı bildirgeleriyle süslüyken caddenin sonuna doğru hava bir anda İrlanda bayraklarına ve keza bununla ilgili propagandaya dönüşüyor. Her ne kadar turistik açıdan herhangi bir sorun olmasa da havadaki negatif elektrik şahit olmaya değer cinsten. Her iki taraftan da ölenlerin anıları, “mural” olarak adlandırılan duvar resimleriyle yâd ediliyor.

Her ne kadar eski “patlamalı” günlerinden uzakta olsa da özellikle Belfast, insanların mezhepsel ve toplumsal olarak ayrışmalarını gerek günlük yaşam gerekse bu mezheplerin önemli günlerinde oldukça derinden hissediyor. Bu konuda ünlü Shankill Road üzerindeki bayraklar ve duvar resimleri örnek olarak verilebilir. gaza

Shankill'deki duvarlar sadece İrlanda'ya değil, tüm Dünya'ya ayrılmış.

Shankill’deki duvarlar sadece İrlanda’ya değil, tüm Dünya’ya ayrılmış.

Karşıt düşünceleri olan kişilerin aynı mahallede yaşayıp birbirlerine zarar vermesinin önüne geçmek için 1969’dan itibaren Shankill Road’u ikiye bölen uzun ve yüksek bir duvar inşa edilmiştir. Bu duvar önceleri sadece lokal bazda güvenliği sağlamak için ve küçük bir alanda yapılsa da işe yaradığı görüldükten sonra 1998’de imzalanan ve Türkçe’ye Hayırlı Cumalar Anlaşması olarak çevrilebilecek ‘Good Friday Agreement’tan bu yana sürekli genişlemiştir. Günümüzde turistik olarak oldukça ilgi çekici bir noktadır.ir (1)

İrlanda Cumhuriyet Müzesi, Belfast

İrlanda Cumhuriyet Müzesi, Belfast

İlk maddelerini ‘Kuzey İrlanda halkının çok büyük bir bölümü Birleşik Krallık içinde kalmaya devam etmek istiyor’ ve yine ‘Halkın çoğunluğu Ada’da Birleşik bir İrlanda arzuluyor’ gibi dayatıcı tanımlar oluştursa da, Sinn Féin ve sempatizanlarının önlerine çıkan ilk olasılıkta bağımsızlıklarını ilan etmeye çalışacaklarını söyleyebilirim. Bu durum geçtiğimiz yüzyılın önemli bir kısmında silahlı mücadeleyi içermesi dolayısıyla İskoçlar’ın bağımsızlık isteğinden tamamen farklıdır. 1905’te kurulan ve 1970 yılında radikal kanadın ayrıldığı, sol ve cumhuriyetçi görüşe sahip Sinn Féin Partisi adını, aslında ‘İrlanda Cumhuriyet(çi) Ordusu’ IRA’nın (Provisional Irish Republican Army) yönettiği terör olayları ile eşgüdümlü hatırlıyoruz.

121 metrelik "Spire of Dublin" Anıtı...

121 metrelik “Spire of Dublin” Anıtı…

1600’lerin başlarında İngilizler’in İrlanda Adası’na gelmesi ve Katolik nüfusu yönetimleri altına almaya çalışmaları, aslında sorunun başlangıcını temsil ediyor. Dublin’de 1916’da kurulan IRA’nın silahlı mücadelesi ile İrlanda Adası’nın güneyinde bağımsız bir İrlanda Cumhuriyeti kurulmuştur. 1922’den 1960’a kadar sakin olan ortam, 60lar’da kuzeydeki Katolik İrlandalılar’ın bağımsızlık talebiyle yeniden gerilmiştir. Bu sırada İngilizler de yeniden kurulan IRA’ya karşı paramiliter bir örgüt kurup adını “Ulster Gönüllüleri” koydular. Her iki tarafın silahlı çatışmalarında birçok masum sivil hayatını kaybetti. IRA 1970ler’de silahlı saldırılarını İngiliz Adası’ndaki kentlere kadar yaydı.

Shankill Yolu üzerindeki meşhur "Duvar" üzerindeki bir geçiş noktası...

Shankill Yolu üzerindeki meşhur “Duvar” üzerindeki bir geçiş noktası…

Kuzey İrlanda’dan İngiliz Parlamentosu’na bağımsız olarak giren Bobby Sands, çeşitli terör suçlamalarıyla cezaevine kondu. Buna mukabil açlık grevine başlayan Sands, 1981’de hayatını kaybetti. Bundan sonra ise IRA’nın siyasi kanadı Sinn Féin kurularak örgütün bir anlamda ılımlı kanadını temsil etti. Margaret Thatcher ve sonrasında John Major’ın IRA’ya silah bırakma çağrıları çeşitli sorunlarla ya yarıda kalmış ya da hiçbir şekilde hayata geçirilememiştir. Bana kalırsa sorunun çözümü açısından en önemli dönüm noktası, Tony Blair’in kayıtsız şartsız görüşme talebiyle Sinn Féin’e çağrısı olmuştur. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi İskoç kökenli Blair ve tarihsel Amerikan desteği ile bu süreçte silahlar tamamen olmasa bile büyük oranda susmuş ve 1998 Paskalyası’ndan hemen önce Kuzey İrlanda Anlaşması imzalanarak kalıcı barıştan söz edilebilmiştir. İngiltere, İrlanda’daki askerlerini çekerken hapisteki IRA mahkûmlarını salıvermiş, buna karşılık IRA da silahsızlanmıştır. Ayrıca 1972’de kapatılmış olan Kuzey İrlanda Parlamentosu da bu anlaşmayla yeniden açılmıştır.

Konuyla ilgili bir kesit izlemek ve filler tepişirken çimenlerin nasıl ezildiğini görmek için 2014 yapımı bol ödüllü 71 adlı filmi izleyebilirsiniz. Belfast’ta çatışmanın ortasında kalıp birliği tarafından geride bırakılan bir İngiliz askerinin hayatta kalma mücadelesi, esasen o dönemin şartlarını da bize bir nebze olsun yeniden yaşatıyor. Keza Daniel Day Lewis’in başrolde olduğu “In the Name of the Father” ve Liam Nesson’ın “Cennette Beş Dakika” adlı filmleri de dönemin atmosferini iyi yansıtan filmlerden.

Avrupa'nın en çok bombalanan oteli Belfast'taki Europa Hotel...

Avrupa’nın en çok bombalanan oteli Belfast’taki Europa Hotel…

Ayrılma konusunda Kuzey İrlanda yalnız değil. Çikolata renksiz aktör Mel Gibson’ın canlandırdığı William Wallace’ın hikayesinin anlatıldığı ‘Braveheart’ filminden kabaca tarihsel geçmişini görebileceğiniz gibi , İngilizlere karşı efsanevi bir direniş sergileyen ve sonrasında birliğe anlaşma ile katılan İskoçya’nın da yeniden bağımsız olması gündemde. 1707 yılındaki bu birleşme sonrası bir tür bağımsızlığını yitiren İskoçya’nın İşçi Partisi lideri Tony Blair’in başını çektiği referandum ve oylama sonrası 1997’de kendi parlamentosunu kurması, dış politika, savunma gibi konular dışında sosyal güvenlik, vergilendirme gibi konuları kendi kontrolüne almış olması, Birleşik Krallık tarihine yeni eklemelerin yapılacağı haberini veriyor adeta.

dublin11

Dublin sokakları ve mimarisi en iyi kaybolarak keşfedilir.

Dublin sokakları ve mimarisi en iyi kaybolarak keşfedilir.

İrlanda ile Türkiye’nin ilişkisi ise (İskoçya yazımdaki mitolojik konuları dışarıda tutarsak), 19. yüzyıla kadar uzanıyor. İrlanda 19. yüzyılda Victoria dönemi İngilteresi’nin işgali altındayken üretilen çoğu tarım ürünü, toprak ağalarının faydasına gidiyor, halk ise karnını ancak patatesle doyurabiliyordu. Bir virüsle zarar gören patates tarlalarınının ve sonrasında başlayan kıtlığın milyonlarca İrlandalı’yı Amerika’ya göçe zorlaması ve Ada’da kalanları ise topluca öldürmesi sonucu nüfus neredeyse yarı yarıya azalmıştır. Buna seyirci kalamayan 2. Abdülhamit gerek nakit gerekse tarım ürünleri olarak İrlanda’ya yardım etmiştir. Günümüzde de Dublin’de sergilenen “Kıtlık Heykelleri” ve Osmanlı gemisinin yanaştığı Drogheda’daki bir binaya asılan plaketle İrlandalılar’ın minnettarlığı halen yaşatılmaktadır. Konuyla ilgili olarak bu sene içerisinde resmi bir ziyaret için ülkemize gelen ilk İrlanda Cumhurbaşkanı Mary McAleese’in açıklamaları da bu tarihsel yakınlaşmaya ışık tutmaktadır. Kendisi Osmanlı tarafından gönderilen üç gemi dolusu yiyeceğin asla unutulmadığını ve bu gemilerin yanaştığı Drogheda’nın simgesinin o dönemlerden kalma bir anı olarak halen hilal ve yıldız olduğunu belirtmiştir.

Dublin'deki Kıtlık Heykelleri...

Dublin’deki Kıtlık Heykelleri…

İlişkiler bununla da bitmiyor. Her ne kadar bu konuda resmi veya kanıtlanmış bir bilgi olmasa da, İrlanda’nın kuruluşunda önemli paya sahip olan IRA’nın bizzat 2. Abdülhamit tarafından kurdurulduğu rivayet edilmektedir. Jön Türkler’le olan ilişkisi nedeniyle 2. Abdülhamit tarafından Hicaz’a sürgüne gönderilen ve o zamanın istihbarat teşkilatı olan Teşkilat-ı Mahsusa’nın kurucusu Kuşçubaşı Eşref (Eşref Sencer Kuşçubaşı), 1. Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve Araplar’a karşı girişilen Süveyş Kanal Harekatı sırasında yaralı olarak ele geçirilir. Yaralı olarak karşılaştığı meşhur İngiliz casusu Arabistanlı Lawrence’a “Hükümetinin başına öyle musibetler salacağım ki, iki asır uğraşsanız bitiremeyeceksiniz.” dediği rivayet olunur. Buna göre internet üzerinde yapacağınız araştırmalarda da göreceğiniz gibi, İrlanda Kurtuluş Ordusu IRA’nın kuruluşunda Osmanlı parmağı olduğu iddia edilir. Lakin bu konuda iddia sahibi olan kişilerle ve hatta Sinn Féin’in parti merkezinde konuştuğum insanlarla olan görüşmelerimde kimse herhangi bir kaynak gösteremediği gibi gerek parti temsilcileri gerekse İrlandalı arkadaşlarımdan hiçbiri konuyla ilgili bilgi sahibi olmadıklarını söylediler.

Johnnie Fox'ta hava durumu

Johnnie Fox’ta hava durumu

Kuzey İrlanda’da ziyaret edilebilecek bir diğer ilginç yer ise, bazalt kayaların soğuması ile oluşmuş Giant’s Causeway denen bölge. Üzerinde ancak devlerin yürüyebileceğine inanıldığı için bu şekilde adlandırılan ve lav akıntılarının soğuyarak uzun sütunlar meydana getirmesiyle oluşan bu bölge Ada’nın kuzey tarafında görülebilir. Oraya kadar gitmek zor geliyorsa Türkiye’de de Gerede’den Kızılcahamam’a kadar olan bölgede (özellikle Çamlıdere Mevkii, ve spesifik olarak Güvem Köyü) ve Boyabat’ta da benzeri oluşumlara rastlayabilirsiniz.

ireland giant causeway ireland giants causeway ireland irlanda-gezi irlanda-gezi2

Giant Causeway'de uzun yürüyüş parkuru boyunca en az bir kere sağlam yağmur yiyeceğinizi garanti edebilirim.

Giant Causeway’de uzun yürüyüş parkuru boyunca en az bir kere sağlam yağmur yiyeceğinizi garanti edebilirim.

Günümüz insanının en büyük yoldaşı kibir… Tam olarak acizden kurtulduğunu düşündüğü an başlayan kibrin modern insanın her eserinde ortaya çıkması (bu canlı olsun cansız olsun değişmiyor) da kaçınılmaz. İşte, geçtiğimiz yüzyılda “Tanrı bile batıramaz” diye suya indirilen ve daha ilk seferinde buzdağına çarparak batan Titanik’in hikayesi de Belfast’taki Titanic Centre’da ziyaretçilerini bekliyor. İlginçtir ki Mayıs 1911’de denize sürülen ve Nisan 1912’de buzdağına çarparak batan Titanik’ten önce, 1898’de Amerikalı yazar Mortgan Robertson’ın bir eseri neredeyse Titanik faciasını birebir tarif etmektedir. Türkçe’ye “Beyhudelik” anlamında çevrilebilecek romanda Titan adlı büyük bir geminin bir Nisan akşamı Atlantik Okyanusu’ndaki bir buzdağına çarparak batışı anlatılmaktadır (!).

Titanik'in yapıldığı Belfast'taki Titanic Belfast ziyaret edilmesi gereken yerlerden...

Titanik’in yapıldığı Belfast’taki Titanic Belfast ziyaret edilmesi gereken yerlerden…

Gezip görülen yerlerdeki yerel mutfak ve danslar sanırım hepimizin ilgisini çeker. Söz konusu İrlanda olunca bu özellikle geleneksel İrlanda halk dansı olarak kendini gösteriyor. Özellikle İrlandalı göçmenler sayesinde Amerika ve Avustralya’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayılan ve dünyaca tanınan bu müzik ve dans, bazı yerel Amerikan müzik türlerinin de (country gibi) bir anlamda temelini oluşturur. Kökeni Hristiyanlık öncesi Kelt müziğine dayanan ve ayakların yere sıkı şekilde vurularak müziğe uygun ritm tutulmasıyla oynanan bu dans konusunda İrlanda’nın değişik yerlerinde organizasyonlar görebilirsiniz. Fakat ben burada İrlanda’nın en yüksekte bulunan pub’ı ünvanına sahip Johnnie Fox‘u tavsiye etmeden geçemeyeceğim ki aşağıdaki videoyu izlerseniz eminim ne demek istediğimi anlayacaksınız.

4 comments
  1. İsa said:

    Harika bir paylaşım tek nefeste okudum. İrlanda’ya dil eğitimi için gideceğim okudukça gitmek için daha hevesli olduğumu fark ettim. Teşekkürler.

    • Teşekkürler. Dil öğrenimi için Irlanda ideal bir yer olmayabilir, ilginc bir aksanlari var 🙂

  2. Selma said:

    Merhaba,
    Çok guzel anlatmissiniz. Tesekkurler paylasiminiz için.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: