Bir Nefeste Dubai ve Birleşik Arap Emirlikleri
Bu yazıyı yazma işini aslında Dubai’den ayrılacağım zamana denk getirmek istiyordum. Fakat gelen giden arkadaşların çokluğu nedeniyle hem Birleşik Arap Emirlikleri ve özelinde Dubai’nin turistik bir incelemesi, hem de Dubai’nin öteki yüzü konusunda bir şeyler yazmak farz oldu.
2010 yılının başından bu yana Dubai’deyim ve yakın gelecekte de Dubai’den ayrılmayı düşünmüyorum. Gerek mesleğimi icra edebileceğim dünya standartlarında bir finansal merkezin varlığı, gerekse İstanbul’daki hayatın kendi sistematik risklerinin burada olmayışı nedeniyle göreceli olarak yaşanabilir bir yer Dubai… İçerisinde birçok ikonik binayı da barındıran bu Emirlik’te turizm olarak aslında bizim bildiğimiz anlamda çok çeşitlilik arz eden bir şey yok. Bünyesinde doğal güzellik olarak barındırabileceği aktiviteleri belki çölde safari ve dalış olabilir. Bunun dışında Dubai’de “gezmeye” gelen birinin yapabileceği aktiviteler, o binadan bu binaya gezmekten ibarettir.

Dubai’ye hoşgeldiniz…
1971 yılında emirliklerin birleşmesiyle kurulan Birleşik Arap Emirlikleri Abu Dhabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Ras Al Kaimah ve Ajman Emirlikleri’nden oluşuyor. Bunların başlarında da birer Emir var. Tabii Dubai, bu Emirlikler arasında Orta Doğu’nun başka hiçbir yerinde rastlanmayacak liberal yapısıyla ve turistik öğeleriyle tüm dünyada tanınıyor.

Safari, turistler için ilginç bir deneyim olabilir.
Günümüzde iş yapış kolaylığı açısından Birleşik Arap Emirlikleri dünyanın en rahat ülkelerinden biri olarak sayılıyor. Özellikle serbest bölgelerde, kısa zaman içerisinde şirketinizi veya fabrikanızı kurup, ikamet vizelerinizi de alıp üretime başlayabilirsiniz. Bu anlamda maalesef güzel ülkemin alması gereken daha çok yol var. Keza liman ve uçuş bağlantıları yönünden de Dubai ve Abu Dhabi gibi iki önemli merkeze ev sahipliği yapıyor.
Bir tezatlar memleketi konumunda olan Dubai’nin ekonomisini çeken başlıca lokomotif sektörler ise finans, gayrimenkul ve turizmdir. 2008’de meydana gelen kriz nedeniyle inşaat ve gayrimenkul sektöründe fiyatların çok dramatik bir şekilde aşağı inmesi nedeniyle oluşan kriz 2012 itibariyle yeni yeni bitmeye başlamış ve bu yazının yazıldığı tarih itibariyle inşaat sektöründe yine yukarı yönlü hareketler başlamıştır. Turistik açıdan Türk vatandaşlarının da oldukça ilgisini çeken Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaklaşık on bin civarı da Türk yaşamaktadır. Bunun kabaca yarısı Dubai’dedir.

Dubai Fountain
Turistik öğelerin dışında ben biraz da Dubai’nin öteki yüzünden bahsetmek istiyorum. Burada tabiri caizse yetmiş iki buçuk milletten insan var. Nüfusun çoğunluğu Hint ve Pakistanlılar’dan oluşuyor. Kendi lokal nüfusu ise azınlık. Nüfus çoğunluğunu oluşturan Kıta Altı Asya’nın halkları Dubai’de genelde en düşük ücreti alıp en ağır işleri yapan grubu oluşturuyor. Geçmişte 2004-2008 arası Dubai’deki inşaat patlaması nedeniyle çeşitli şekillerde Dubai’ye getirilen, pasaportlarına el konan ve zaten ayda alabildikleri sınırlı ücretin ödenmesinde de zorluklar yaşanan bu işçiler günümüzde daha uygun şartlarda çalışmaktalar. Bunda gerek Dubai’nin vatandaşlığa kabul etmeyen ve “işin yoksa ülkeyi terket” yaklaşımından ibaret nüfus politikasının esnetilmesi, gerekse batılılar tarafından domine edilen devlet hizmetleri ve özel sektördeki değişen iş tarzlarının etkisi çok. Tabii bu durum kabullenişi de beraberinde getirip yapılan işin kalitesine de yansıyor. Bunun çok bariz bir örneği buradaki bankacılık sektöründe görülebilir. Normalde herhangi bir gelişmiş ekonomide olsa kıyametin kopacağı şeyler burada son derece olağan karşılanabiliyor. Örneğin bankanın masraf çizelgesinde olmayan bir masraf kaleminin sizden istenmesi, bunu Merkez Bankası’na şikayet etseniz bile hiçbir aksiyonun alınmaması/çok geç aksiyonun alınması, yurtdışına gönderdiğiniz para transferinin yanlış kurdan hesaplanması ve bunu şikayet ettiğinizde “ek masraf alınmıştır (gönderilen paranın %90’ına tekabül ediyor!)” şeklinde garip bir açıklama yapılması, bir kredi kartı başvurusunun üç ayda sonuçlanması gibi durumlar oldukça sık karşılaşılan durumlardı. Günümüzde ise artan düzenlemelerle bu tip durumlarla daha az karşılaşılıyor.

Rakımı (!) yüksek bir memlekettir Dubai…
Öte yandan işin bir de burada çalışan Batılı “expat”lar tarafından algılanışı da mevcut… Dubai’nin karakteristik özellikleri nadir de olsa bu kişileri vurduğunda ortaya eskiden yat partilerinin müdavimi olup şimdi parklarda yaşayan eski CEOlar, son model 4×4 arazi arabasında çocuklarıyla yaşam mücadelesi veren ebeveynler ve havaalanında terk edilmiş milyon dolarlık arabalar çıkabiliyor. Mevzuat gereği buradan kendi ülkenize dönerken herhangi bir yere hiçbir borcunuzun kalmaması gerekiyor, fakat buradaki “dolce vita” olayına kendini fazla kaptırıp lüks arabalar, şatafatlı partiler ve muhteşem evlerde yaşamaya çalışan kişilerin bazısı daha sonrasında yukarıda anlattığım durumlarla karşılaşabiliyor (bu durum 2008’de krizle beraber zirvedeydi, şimdi halen Dubai Havaalanı’nın otoparkında bu şekilde arabalar nadir de olsa görülebiliyor).

Yılbaşında Dubai bir başka güzel olur. Al Sufouh Plajı’ndan Palm Adası ve Burj Al Arab…
Birleşik Arap Emirlikleri’nde Şeriat, hakim yasal düzenleme olarak öne çıkıyor. Yalnız daha önce de dediğim gibi Dubai’nin liberal yaşam tarzı bu yasal yapıyı oldukça “esnetiyor”. Örneğin Ramazan’da genelde iftar vakitleri; sonrasında restoranların “konsepti” değiştiğinden (!) iftardan en geç iki-üç saat sonrasına kadar sınırlandırılıyor. Yerel haber sitelerinde bir gün “Şeriat niçin önemlidir?” şeklinde haber okuyorsunuz, ertesi gün yine aynı gazetede “Dubai’de en iyi on pub” şeklinde bir başka haber görebiliyorsunuz. Bir yanda, yılda bir düzenlenen at yarışlarında arz-ı endam eden kadınların şıklık yarışı, diğer yanda evli bir adamla yemek yediği için hapse giren başka bir kadının dramı… Bir de kendilerini hukuktan üstün gören kişiler var ki o konuda yorum yapmıyorum! Tabii bu söylediklerimden BAE’nin herkesin kafasına göre takıldığı bir yer olduğu anlaşılmasın. Örneğin çoğunluğu kalburüstü mahallelerden olmak üzere yönetici ailelerin birçok mülkü vardır ve bunlar, burada çalışmaya gelen kişilere kiraya verilir ve sıklıkla da “kira anlaşmazlığı” dediğimiz durumlar ortaya çıkar. Bu tip davalara öncelikli olarak bakan, ilgili belediye bünyesindeki “kira komitesi”dir ve kişilerin sıfatlarına bakılmaksızın kiracıların lehine verilen kararlar çoğunluktadır diyebilirim. Bunun yanında ülkedeki en büyük elektronik mağazasından aldığınız bir telefonun sizden önce birileri tarafından anakartı değiştirilerek size satılması ve çıkan aksaklık karşısında “garanti dışıdır” ibaresi ile paranızla rezil olmanız ve hiçbir şey ispat edememeniz de olasıdır, şaşırmayın 🙂 Yine de ilk geldiğimden bugüne çok şey değişti, özellikle ağır iş kapsamında çalışanların haklarının garanti altına alınması ve en ufak bir sorunda polise gidebilmeleri için kurulan yardım hatları gibi birçok yenilik de geldi. Bu gelişmeye şahit olabilmek gerçekten güzel.
Dubai’de bir yıl içerisinde iki adet büyük alışveriş festivali düzenleniyor. İlki ve en ünlüsü, 1996’dan beri düzenlenmekte olan Dubai Shopping Festival. Her yıl ocak-şubat ayları arasında bir aylık bir süreyi kapsar şekilde düzenlenen bu festivalde çeşitli dükkanlarda ve alışveriş merkezlerinde indirimler yapılıyor. Geçmişten günümüze önemli bir turizm faaliyeti haline gelen bu festivalde indirimin yanında Dubai’nin değişik yerlerinde değişik gösteriler de yapılıyor. Bir diğer faaliyet ise 1998’den bu yana yapılmakta olan Dubai Summer Surprises festivali. Adından da anlaşılacağı üzere yaz aylarında düzenlenen bu festival de alışveriş odaklı. Bunların dışında yıl içerisinde hurma festivalinden Milli Gün kutlamalarına, özellikle Ekim-Aralık arası değişik milletlerin yeni yıl kutlamalarından lokal yöneticilerin doğum günlerine kadar bir dizi faaliyet daha oluyor. Gelmeden önce araştırırsanız bunlardan bazısına katılabilirsiniz. Bunun dışında Ramazan ayıyla ilgili de bilgi vermek gerekirse, bu ay genelde Türkiye’den farklı zamanlarda başlar ve biter. Sebebi tam olarak ayın durumuna bağlı olması dolayısıyla başlangıç ve bitiş tarihleri için ayın izlenmesi gereğidir. Bu ay içerisinde oruç tutulan vakitler genelde alışveriş merkezlerinde pek bir eğlence düzenlenmez. Restoranlar ya kapalıdır, ya da önlerinde perde çekilidir. Dışarıda yeme içme ve sigara içme gibi faaliyetler yasaktır. Otel ve restoranlarda iftar ve sahur etkinliklerine katılabilirsiniz. Yine Türkiye’den farklı olarak otel ve restoranlarda iftar süresi kısıtlı tutulup iftardan iki saat sonrasında alkol servisinin başladığını görebilirsiniz.

Dubai Parks & Resorts
Hurma demişken, eğer temmuz ayında gelmek gibi bir çılgınlık yaparsanız Liwa Hurma Festivali’ne de katılabilirsiniz. Sizin yol kenarlarında gördüğünüz o hurma ağaçlarında yetişen ve çöllerdeki çiftliklerden hasat edilen çeşit çeşit hurma, bu festivalde bir arada sunulur. Yarışmalar, ödüller, eğlenceler ve pazar yeri olması açısından ziyaret edilebilecek bir yerdir. Marketlerde dahi, Türkiye’de göremeyeceğiniz kadar değişik sayıda hurma çeşidi bolca bulunur. BAE’de en çok medjool, sukkari, segai, ajwa, khidri, wanan ve kholas cinsi hurmalar bulunur. Marketten değil de hediyelik pakette değişik ürünler almak isterseniz her alışveriş merkezinde mağazası olan Bateel’e bakabilirsiniz.
Dubai’ye gelen ziyaretçilerin bir diğer sorusu da araba kiralayıp kiralamama üzerinedir. Yollar geniş, petrol fiyatları ucuz olunca ister istemez insanda bir sekiz kişilik jip kiralayıp rahat rahat yolculuk etme isteği doğuyor. Fakat Dubai’deki yollar konusunda sizi uyarmam gereken yegâne husus, buradaki tabela sisteminin pek kullanıcı odaklı olmayışıdır. Navigasyon cihazına da pek güvenmeyin derim, çünkü cihazın bittiği noktada Dubai başlıyor. Örneğin cihaz size otoyoldan çıkıp sağa dönmenizi söylüyor, fakat sağa döndüğünüzde anlıyorsunuz ki sağa dönen üç tali yol var (!). Murphy Kanunları gereği siz ise esas dönmeniz gereken sağ değil yanlış bir “sağ” yolu alıyorsunuz. Bir başka örnekte ise gitmek istediğiniz bir yere göre tabelaları takip ediyorsunuz, önce sağa, sonra sola döndünüz. Her şey tamam iyi güzel derken birden bir yol ağzına geliyorsunuz ve tabela yok! Üç yönden düz olanı seçiyorsunuz ve bir daha çıkamayacak şekilde kocaman bir inşaat alanına merhaba diyorsunuz. Dubai’de araç kiralayıp gezmektense zaten görmeniz gereken her yere gidebilen metroyu ve taksileri kullanabilirsiniz. Taksiler hususunda dikkat etmeniz gereken bir husus ise, saat 4’ten sonra vardiya değişimi olabileceğinden yoldan geçen boş taksiler durmayabilir. Bunun dışında güvenlik, dolaştırma hususları söz konusu değildir. Eğer tahminen bildiğiniz bir yolda sizi çok dolaştırdığından şüphe ederseniz taksiciden fiş isteyin, ve RTA‘ya şikayet edin. Kesin olarak çözülecektir çünkü taksiler online bir sistemle takip ediliyorlar. Ayrıca şu site de işinize yarayabilir. Normal taksiler dışında Uber ve Careem de tüm şehirde çalışıyor (ihtiyaç olursa Uber’le helikopter filan da çağırabilirsiniz!).

Where do you want to exit today? (Dubai Mall’un otoparkında çekilmiştir)
Varlık içinde yokluğun memleketi Dubai ile ilgili aşağıdaki gibi örnek bir gezi programını dikkate alabilirsiniz:
1. gün: Her nevi alışveriş merkezinin gezilmesi (alışverişle fazla oyalanmazsanız bir günde hepsi biter). Bütün alışveriş merkezleri metro duraklarına yakın… Emirates Mall, Ibn Battuta Mall gezilip görülmesi gereken yerler, Dubai Mall’u ikinci gün Burj Khalifa programı ile gezebilirsiniz. Birinci günü bu şekilde bitirdikten sonra akşam Souq Medinat’a gidebilirsiniz. Burası Burj Al Arab Oteli’nin hemen yanında butik bir çarşı görünümünde. Suni bir göl var, çevresinde de dükkanlar kafeler vs. var. Mevsim itibariyle kalabalık olabilir, Burj Al Arab’a gitmeyecekseniz burada otelin fotoğraflarını yakından çekebileceğiniz yerler mevcut.
2. gün: Öğlen, Dubai Creek’e yakın Dubai Heritage Museum’un gezilmesi. Sonrasında, müze yakınlarındaki eski evlere ev sahipliği yapan Al Bastakiya bölgesini ziyaret edebilirsiniz (ki herhalde Dubai’de görüp görebileceğiniz tarihî yegâne bölge burası olacaktır).
İstanbul Eminönü’ndeki Mahmutpaşa yaklaşımı alışverişi seviyorsanız yine buraya yakın Meena Bazaar tam sizin için biçilmiş kaftan. Özellikle tekstil konusunda dünyaca ünlü kumaşların satıldığı mağazalarda sürekli bir hareketlilik mevcut. Eğer seyahatiniz bir haftayı geçiyorsa buradaki bazı terzileri ziyaret edip haute couture bir kıyafet sahibi de olabilirsiniz, standartları Dubai standartlarının üzerinde birçok terzi var.
Peki Dubai’de denize girilmez mi? Tabii ki girilir 🙂 JBR (Jumeirah Beach Residences) denen bölgede gayet güzel bir halk plajı mevcut. Ayrıca plajın çok yakınına yeni bir alışveriş merkezi de yapıldı, gezilip görülebilir. Plajda alışveriş merkezinin ne işi olur demeyin, bu proje ilk açıklandığında halktan epey tepki çekmişti. Ama sonuç hakikaten muazzam, bir görün derim. Yine JBR’ın arka tarafında kalan Dubai Marina da yürüyüş ve restoranlar açısından vakit geçirilebilecek bir yer.
Burj Khalifa‘ya çıkış (Bu kule Dubai Mall’un hemen yanındadır. Alternatif olarak Dubai Mall’u da gezebilirsiniz ama bence bir saat buraya harcayıp dönüşte hemen yandaki havuz gösterilerini izlemek daha uygun olur). Çıkış biletini önce alırsanız dörtte biri kadar daha ucuz aman dikkat. Bir de tavsiyem akşam üstü çıkmanız, gün batımında ve gece şehrin ışıklarıyla güzel manzara çıkıyor, gündüz ise genelde fazlaca toz havada olduğundan uzakları pek göremiyorsunuz. Ayrıca akşam havuz gösterilerini yukarıdan fotoğraflayabilirsiniz. Sonrasında Souk Bazaar’a gidip nargile içebilirsiniz. Alternatif olarak yeni açılan At.mosphere’de yemek yiyebilirsiniz kuleye çıkmak yerine (Web sitesinden fiyatlara bakmayı ihmal etmeyin).
Dubai Mall’da vakit harcamayı seçtiyseniz ve mevsim de uygunsa, Dubai Mall’un çıkışından itibaren bir çember çizerek tekrar buraya gelebileceğiniz bir Boulevard gezisi yapabilirsiniz. Sokak kafeleri ve ışıklandırmaların olduğu bu bölgede özellikle akşam üstü güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca 2016’da açılan Dubai Opera bu gerek mimarisi gerek programlarıyla mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Çölün ortasında yeşil vaha konseptinden hoşlanıyorsanız Safa Park’ı da ziyaret edebilirsiniz. Safa Park’ın hemen yanında, denizle henüz 2016’nın sonlarında buluşan Dubai Creek ve güzel bir yürüyüş yolu var. Burada da yürüyüş yapabilirsiniz. Bu parka çok yakın ve Londra’daki aynı adlı alışveriş merkezinden adını alan Box Park ve Citywalk da görülmeye değer yerlerden. Tek katlı alışveriş merkezi konseptli bu yerde dünya mutfaklarından birçok örneği de tadabilirsiniz.
Eğer Al Barsha bölgesine yolunuz düşerse, ilginç bahçe süsleme örneklerinin görülebileceği Dubai Miracle Garden‘ı da ziyaret edebilirsiniz.
3. gün: Öğleden sonra 3-4 gibi sizi otelinizden alıp akşam 11 civarı bıraktıkları safari. Nette kısa bir araştırma yaparsanız oldukça fazla sayıda safari firması göreceksiniz. Bir ipucu: Bu işi 180 dirhem ve üstü yapanlar kaliteli, gerektiği kadar heyecanlı ve sıkı güvenlidir. Yok daha çok heyecan olsun diyorsanız bu işi oldukça ucuza yaptıklarını iddia eden firmalara gidebilirsiniz, ama bence tatsızlık yaşamaktansa mütevazı bir tur daha iyi olur (safari yerine sadece çölde sessizliği dinleyip nargile tüttürmek isteyenler ise Bab al Shams Oteli’ni ziyaret edebilirler). Öğleden önce daha evvelden gezip gördüğünüz yerlerden alışveriş yapmak isterseniz onu tamamlayabilirsiniz. Sabahtan Atlantis Otel (Palmiye adası üzerinde en sonda, Palm Jumeirah olarak haritalarda ve tabelalarda görülür) ziyareti; burada büyük bir akvaryum mevcut. Çocuklara ilginç gelebilir. Yanınızda çocuklar varsa, alternatif olarak otel yerine su parkı eğlencelerini tercih edebilirsiniz. Burj Al Arab’ın hemen yanındaki Wild Wadi, Orta Doğu’daki en yüksek kaydıraklara ev sahipliği yapıyor.

Uzun, çok uzun… Burj Khalifa…
4. gün: Abu Dhabi’deki Sheikh Zayed Camii’nin ziyareti, sonrasında Yas Island’daki Ferrari World‘ün gezilmesi. Ayrıca hazır buraya gelmişken, Nahyan ailesine ait bir araba müzesi (Emirates National Automobile Museum) ziyaret edilebilir. Gerek ailenin kişisel koleksiyonu, gerek dünya liderlerinden hediye edilen ilginç araçlar bu müzede… Bu faaliyetler yaklaşık bir gününüzü alır, akşam üstü gibi Dubai’ye dönebilirsiniz. Abu Dhabi ve Dubai arasında karşılıklı otobüs seferleri var. Fakat bu bahsettiğim yerlerin lokasyonu açısından sıkıntı olabilir. Bu anlamda sadece bir gün için araba kiralamayı düşünebilirsiniz, zaten Dubai – Abu Dhabi arası epey rahat bir yol. Ferrari World yolun tam ortasında, Zayed Camii ise Abu Dhabi’nin girişindedir.
Akşam üstü Baeteux Dubai ile Dubai Creek’te keyifli bir tur atabilirsiniz. Tayland mutfağı ağırlıklı gurme menü ve üç saatlik canlı müzik eşliğindeki bu tekne turu, saat sekiz gibi başlıyor. Bu tur fazla pahalı gelirse, yine bu teknenin kalktığı yerin tam karşı kıyısında (Al Reef Port, İngiliz Konsolosluğu’nun hemen karşısı) nehir turu yapan birçok firmanın çığırtkanlarını göreceksiniz. Hepsi açık büfedir, pazarlığa tabidir.
5. gün: Eğer ziyaretiniz cuma gününe denk geliyorsa “brunch adeti”ne de şahitlik edeceksiniz demektir. Cuma günleri öğlen vakti yollarda düğüne gider gibi giden batılı insanları görürseniz şaşırmayın, muhtemelen brunch’a gidiyorlardır. Eğer düşünürseniz ve hala ziyaret etmediyseniz Burj Al Arab’da brunch tarzı bir yemek yiyebilirsiniz. Bunun dışında Dubai etrafında değişik tekne turları da mevcut, Road and Transport Authority’nin sitesinden bilgi alabilirsiniz. Tematik yat turu düşünürseniz (balık avlama, Umman turu vs) bu konuda da kısa bir araştırma yaparak firmalara ulaşabilirsiniz. Boş vaktiniz kalırsa, çeşitli ülkelerin tematik ürünlerinin satıldığı Global Village yine görülebilecek yerlerden.
Yemek için yukarıda saydığım yerlere ek olarak aşağıdaki mutfaklar hoşunuza gidecektir:
Çin Mutfağı: Chinese Village Dubai Marina şubesindeki ambiyans hoşunuza gidecektir. Eğer otantiğin de otantiği olsun derseniz Deira’da Saat Kulesi’nin hemen çaprazında China Sea Garden var, İngilizce bilmeyen garsonları ve Pekin’in arka sokaklarından gelmiş soslarını eminim seveceksiniz.
İran Mutfağı: Iranian Club (hanımların başörtülü olması, erkeklerin de kısa şort vs giymemesi gerekiyor) (Taksiye Oud Metha, Amerikan hastanesinin yanı dersiniz, zaten birçok ülkenin sosyal kulübü var burada). Bunun dışında Mazaya Center’da Danial Restaurant da açık büfe menüsü ile hoşunuza gidebilir.
Pakistan Mutfağı: Satwa’da Ravi Restaurant diye bir yer var ki akıllara zarar. Pakistanlı kardeşlerin ünü Dubai çapında yaygın, mekan sürekli doludur. Üç otuz paraya muhteşem yemekler yiyebilirsiniz. Dikkat edin yemeklerin geneli acılıdır.
Yine Satwa’da, Lal Qila Restoran, Hint-Pakistan mutfağından güzel örnekler sunuyor. Öğlen ve akşam açık büfe olarak faydalanabilirsiniz.
Hint Mutfağı: Gazebo ve Al Nawab iyi restoranlardır, hemen hemen tüm alışveriş merkezlerinde şubeleri bulunur.
İtalyan Mutfağı: Dubai’de yaygın bir zincir olan Vapiano oldukça iyi pizza, makarna ve salata yapıyor. Ayrıca Dubai Marina’daki 800 Pizza’da tüm malzemeleri organik pizzalar tadabilirsiniz.
Kırmızı et: Ünlü Cafe de Paris sosunu Dubai Mall’da bulunan Entrecote’da tadabilir, veya alkol de istiyorsanız hemen yakınındaki Souq al Bahar içerisinde Meat Co’ya gidebilirsiniz.
Burger: Doğru düzgün burgerin hastası biri olarak Burgerfuel ve Fuddruckers’ı öneririm. Umarım gut hastalığınız yoktur. Yazının yazılış tarihi itibariyle Max Burger diye İsveçli bir burger firması daha Dubai’de boy göstermeye başladı, epey iyi.
Emirati mutfağı konusunda bilgilenmek isterseniz Sheikh Mohammed Kültür Merkezi’ndeki kültürel yemeklere katılabilirsiniz. Yok beni kesmez derseniz, lokal mutfağın ve eski yaşayışların güzel bir şekilde canlandırıldığı Dubai Festival City’deki Al Fanar’i deneyebilirsiniz.

Abu Dhabi’deki Zayed Camii gezilip görülmesi gereken yerlerden…
Birleşik Arap Emirlikleri’nde çeşitli dinler ve mezhepler barış içerisinde yaşıyor. Abu Dhabi’deki Sheikh Zayed Camii, ülkedeki en büyük camiidir ve mutlaka gezilmelidir. Bunun dışında ülkede İslam dini çerçevesindeki değişik mezheplerin ve geçmişten günümüze değişen mimarilerin bir özetini görmenin en güzel yollarından biri de, farklı mimari anlayışlara sahip diğer camilerin ziyaretidir. Bunlardan en ilginçleri şu şekildedir:
- Alaqroobi Camii (Sharjah): 1904 yılında, denizden inci toplayarak geçimini sağlayan Rashid Alaqroobi tarafından yapılmış. Yapımında yine kendisinin denizden çıkardığı taş, çamur ve mercan kullanılmış.
- Ateeq bin Rashid Camii (Abu Dhabi): 1979 yapımı Endülüs mimarisinde bir camiidir.
- Zaid Bin Thabit Camii (Sharjah): Yine lokal mimari anlayışla, mercan, çamur ve palmiye yapraklarıyla 50 sene önce yapılan bir camidir.
- Sheikh Hamdan bin Mohammed Al Nahyan Camii (Abu Dhabi): 2011 senesinde ibadete açılmıştır. Endülüs stilinde yapılmıştır.
- Al Badiyah Camii (Fujairah): Camiden çok namazgahı andırsa da, bu durum ülkenin en eski camii olduğu gerçeğini değiştirmiyor. 1446 yılında lokal malzemelerle inşa edilmiş ve halen hizmete devam etmektedir.
- Al Noor Camii (Sharjah): 2014’te açılmış, Osmanlı mimarisinde bir camidir.
- Al Farooq Omar Bin Al Khattab Camii (Dubai): Al Khattab Ailesi’nin İstanbul’da görüp çok beğendikleri Sultanahmet Camii’nin küçük bir kopyasıdır. 2011’de ibadete açılmıştır.
- Al Aziz Camii (Abu Dhabi): Abu Dhabi’de, enerji tasarrufu konseptli bir “yeşil cami” olarak 2015’te hizmete açılmıştır.
- İran Camii (Dubai): Klasik İran mimarili bir camii olarak şehrin merkezinde hizmet vermektedir. İran camiilerinin mavi ağırlıklı tonları bu camide de görülür.
- Salem Al Mutawa Camii (Khor Fakkan): 200 sene önce yapıldığı tahmin edilmektedir. 5 dirhemlik banknotların arkasında da görülebilecek bu caminin adı, burada kılınan hiçbir namazı kaçırmayan bir mukimden gelmektedir.
- Masjid Al Rahim (Dubai): Fazla bir özelliği olmasa da bulunduğu Dubai Marina’da geceyi mavi ışıklandırmayla oldukça anlamlı kılan bir camiidir. 2011’de açılmıştır.
2017 güncelleme: Artık Dubai’de bir veya birkaç gün daha fazla geçirmeniz için nedenleriniz var. Bunlardan ilki devasa büyüklüğüyle ve bölge insanına özgün düzenlemesiyle Dubai Parks. Bu eğlence parklarında lego, Bollywood sineması, içinden nehir (!) geçen Riverland ve animasyon filmleri temalı motiongate bölümlerini ziyaret edebilirsiniz. Bunun dışında içinde bir dinozor parkı ve ışıkla yapılandırılmış çalışmaların olduğu Dubai Garden Glow da yine çocukların güzel vakit geçirebileceği yerlerden. Yerel kültürle ilgili bilgi alabileceğiniz Etihad Müzesi, yeni ve eski Dubai’nin tam ortasında sınır teşkil ediyor. Her gün saat 10 ile 8 arası açık olan müzede yerel yöneticilerin kişisel koleksiyonlarından da eserler mevcut. Kedilerden hoşlanıyorsanız ülkenin ilk kedi kafesini de görmeden geçmeyin. Jumeirah tarafındaki kafede kediler serbestçe geziyor.
Aralık 2017 itibariyle Dubai’de bir Safari Park açıldı. Yukarıda bahsettiğim 4×4’le çöl safarisinden ayrı olarak, biraz daha genişletilmiş bir hayvanat bahçesi olarak düşünebilirsiniz. Bir de yapımı uzun yıllardır devam eden Louvre Abu Dhabi de açıldı. İçerisinde Türkiye’den de eserler mevcut. Yine plaj & alışveriş konseptli La Mer de açık havada gezmek ve alışveriş yapmak isteyenler için ideal. Hazır buraya kadar gelmişken Dubai Water Canal’ı da görebilirsiniz. Normalde bir nehrin üzerinden köprü vs. yapılır ama burada önce köprü yapıldı, ardından nehir köprünün altından denize verildi. Buradan kalkan deniz otobüsleri ile mesela Palm, JBR ve Dubai Marina’ya deniz yoluyla gidebilirsiniz. Temmuz 2018 itibariyle Warner Bros Abu Dhabi de faaliyete geçti.
Yaşamak için yemek yerine yemek için yaşamayı seçenlerdenseniz Dubai – Abu Dhabi yolu üzerinde, açık havada yemek konseptli hazırlanmış Last Exit‘i de deneyebilirsiniz. Değişik ülke mutfaklarından yiyecek ve içecek servisleri seyyar olarak yapılıyor.
Hazır Birleşik Arap Emirlikleri’ne gelmişiz, acaba yan Emirlikler’de neler oluyor diyenler için de aşağıda kısa bir özet mevcut:
Fujairah: Genel olarak Hint Okyanusu’na cepheli resort otellerin memleketi. Turistik olarak pek bir şey yok. Yol üzerinde Hatta ismindeki bir dağ kasabasında eski yaşayışlara dair restore edilmiş küçük bir köy gezilebilir. Ama gezmezseniz de çok şey kaybetmezsiniz. Yol üzerinde alışık olmadığınız bir manzara mevcut: Dağlar…
Ras Al Kaimah: Yine bir başka resort beldesi. Jazirat Al Hamra adlı, zamanında cinlerin bastığına inanılan bir köy mevcut. Bu tip hikayelerden hoşlanıyorsanız gidebilirsiniz. Yakınında Arap Yarımadası’nın İran’a doğru sokulduğu yerlerde deniz tarafından çok güzel dağlık manzaralar görebileceğiniz ve yüzebileceğiniz bot turlarına da katılabilirsiniz (Yarımadanın en kuzeyinde Umman’ın bir kara parçası var).
Pekii bu yıl Dubai’de ramazan ayının ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini nasıl öğreniriz? 15 haziranda orda olacağız:(
Ezgi Hanım 17 haziranda başlaması öngörülüyor. Tüm Arap ülkeleri ayın durumuna göre dini günleri son dakika açıklar. Gulfnews.com dan takip edebilirsiniz.